Telefonlarımız Bizi mi Dinliyor? 

Hemen hemen her birimiz şunu bir kere de olsa deneyimlemiştir: Bir konu hakkında konuştuktan kısa bir süre sonra, telefonumuzda tam da o konuyla ilgili bir reklam veya içerik karşımıza çıkar. Örneğin, üniversite hakkında sohbet ederken telefonda dershane ilanı görmek gibi.  

Eski Google Çalışanı Tristan Harris, bu durumu bir konuşmasında şöyle açıklıyor: “Çoğumuz konuştuğumuz şeyin telefonumuzda karşımıza çıktığını görüyor... Sadece zayıflıklarımızı 'hackleyerek' kontrolü ele geçirebilirler. Peki dinlemeden nasıl bilebilirler?”  

Veri adli tıp raporlarının gösterdiği ve Facebook’un (Meta) reklamcılık başkan yardımcısının mikrofonu dinlemediklerine dair söz verdiği doğrudur. Onlar, sizin yaptığınız konuşmayı hâlâ şu yolla bilebiliyorlar:  

“Google veya bir Facebook sunucusunun içinde, sizin bir modeliniz gibi küçük bir avatar mevcuttur. Sizin konuşmalarınızı dinlemek zorunda kalmazlar, çünkü sizin tıklamalarınız ve beğenileriniz bu avatarı oluşturur. Bu avatarın tıpkı sizin gibi davranması sağlanır. Yani, sizi dinlemeden yaptığınız konuşmayı biliyorlar. Asıl mesele, tahminin insan türünü çoktan geride bırakmış olmasıdır.”   

Bu durum sadece reklamlarla sınırlı kalmaz. YouTube'a girdiğinizde tek bir video izleyip çıkabiliyor musunuz? Sanmıyorum. :) Algoritma, kullanıcıların yaklaşık %80'inin tek bir video ile sınırlı kalmadığını çok iyi bilmektedir.  

Bu dijital modelin etkisini minimuma indirmenin yolu, teknolojiyi bilinçli ve sorumlu bir şekilde kullanmaktan geçer.   

Web sitelerinde attığınız dijital adımları (çerezleri) yöneterek iz bırakmayı en aza indirin. Her zaman “Çerezleri Reddet” seçeneğine tıklayın. Gizlenmiş olsa bile, Çerez Ayarları bölümünden kabul ettiklerinizi tek tek kontrol edin ve reddedin.  

Algoritmaların zafiyetlerinizi hedef almasını ve dikkatinizi "hacklemesini" önleyin. Sosyal medya ve video platformları için katı zaman Limitleri belirleyin ve takip edin. Dikkatinizi sisteme geri çekmek için kullanılan bildirimleri kapatın.  

Zaman, dikkat ve veri gibi emanetlerinizi, etik dışı iş modellerine sahip şirketlere harcarken sorumlu olduğunuzu unutmayın.  

“Şüphesiz ki Allah, emanetleri ehil olanlara vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğinizde adaletli olmanızı size emreder. Allah, bununla sizlere ne güzel öğüt veriyor. Şüphesiz Allah (işiten ve dualara icabet eden) Semi’, (her şeyi gören) Basîr’dir.” (4/Nisâ, 58)  


  • Veri Sömürüsünü Desteklemeyin: Verilerinizi satarak para kazanan şirketleri kullanmaya devam ederek bu iş modelini desteklediğinizin bilincinde olun.  
  • Etik Alternatifleri Tercih Edin: Gizliliğe önem veren, verilerinizi satmayan ve abonelik gibi etik iş modellerini kullanan şirketleri tercih ederek kaynaklarınızı bu modellere yönlendirin.  


Yani Sözün Özü;  

Dijital dünyada özgür kalmak; pasif kullanıcı olmaktan çıkıp, mahremiyetini ve zaman gibi kutsal emanetlerini aktif olarak koruyan bilinçli bir birey olmaktan geçer.  


Kaynaklar:  

https://www.youtube.com/watch?v=ueEaiZFwKto&t=9m50s  

S
Yazar
Sinem TURGUT
Yayın Tarihi: 04.12.2025 | Kategori: Teknoloji
💬Yorumlar

M
Meryem Demir 06.12.2025 16:45

Önümüze çıkan reklamları avatar üzerinden düşünmemiştim. Değindiğiniz detaylar çok faydalı oldu. Bilinçli bir şekilde teknolojiden faydalanmamız gerçeği öne çıkıyor.

Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.