Yapay Zeka Mı Yoksa Yapay Et Mi Daha Zararlı?
Son dönemde "yapay et" ve "iklim yasaları" gündemi meşgul ederken, asıl kriz teknoloji devlerinin meydana getirdiği ekolojik ayak izinde saklı!
BM raporları, yapay zeka (YZ) kaynaklı dolaylı karbon emisyonlarının 2020-2023 arasında %150 arttığını ortaya koyuyor. Bu oran, Arjantin, Bolivya ve Şili'nin toplam emisyonuna eşdeğer bir oran diyebiliriz.
Dahası, Uluslararası Enerji Ajansı (IEA), YZ sistemlerinin 2030'da Japonya'nın yıllık elektrik talebine denk 900 TWh enerji tüketeceğini öngörüyor. Basit bir ChatGPT sorgusu, 10 Google aramasından 100 kat fazla enerji harcarken, tek bir YZ görseli üretmek bir akıllı telefonu şarj etmekle eşdeğer.
Şok edici olan ise GPT-4'ün 100 kelimelik bir hikaye yazarken 500 ml su tüketmesi (1 şişe suya eşdeğer). Özellikle 2027'de YZ endüstrisinin İngiltere'nin yıllık su tüketiminin 2/3'ü kadar (6.6 milyar m³) su kullanacak olması ciddi kaygılar oluşturuyor.
İklim Yasaları Neden Teknoloji Devlerine Dokunmuyor?
Türkiye'nin yeni İklim Kanunu (Temmuz 2025), sanayi ve tarım emisyonlarını düzenlerken, veri merkezlerini ve YZ şirketlerini koruyan boşluklarla dolu olduğu gözden kaçmadı.
Kanun, Emisyon Ticaret Sistemi'ni (ETS) hayata geçiriyor ancak devasa veri merkezlerini bu sistemin dışında bırakıyor; YZ'nin yıllık milyarlarca metreküp su tüketimi ise tamamen göz ardı ediliyor.
Oysa sadece 10 teknoloji şirketi, sektör karbon kirliliğinin %50'sinden sorumlu. Bu çifte standart, politikacıların "yapay et" gibi sembolik hedeflere odaklanırken, asıl kirleticilere dokunmaktan kaçındığını gösteriyor. Google'ın 2030 "net sıfır" hedefi, YZ yatırımları yüzünden son 5 yılda %48 artan emisyonlarıyla çelişiyor. NVIDIA'ın 2027'de devreye girecek olan 800V-HVDC gibi sözde "yeşil" çözümler ise krizin aciliyetine yetişir mi yetişmez mi bilinmez...
Sonuç: Gerçek Sorumlularla Yüzleşme Zamanı
İklim aktivizmi, kolay hedeflerle değil, veri merkezlerinin dipsiz enerji kuyusuyla mücadele etmeli. Politikacılar/Yöneticiler, YZ şirketlerine emisyon ve su ayak izini raporlama zorunluluğu getirmeli; "yeşil badana" gibi göz boyayan çözümlerin yerine daha radikal çözümler talep etmelidir...
Unutmayalım: Bir ChatGPT sorgusu 500-700 ml su harcarken, iklim yasaları bu gerçeği görmezden geliyor. Değişim, ancak teknoloji devlerinin karanlık veri koridorlarına ışık tutarak başlayabilir.
Bundan da anlaşılıyor ki "yapay et" aslında "yapay gündem". Asıl istenilen insanların ifsadıdır. Eğer gerçek manada hayrı dilemiş olsalardı daha pragmatik adımlarla çözüme gitmek için bir çalışma sunarlardı. Aksine hayrı hiç bir zaman istemezler:
Onlara: “Yeryüzünde bozgunculuk yapmayın.” denildiğinde: “Biz sadece ıslah edicileriz.” derler. (2/Bakara, 11)
Rabbimizden dileğim, yeryüzünü bozguna uğratan tüm bozgunculardan bizleri muhafaza etmesi ve mücadele edebilecek bir nesil inşaasında bizleri memur kılmasıdır!
Amin...
KAYNAKLAR:
💬Yorumlar

Bir gün "Dünya bu kadar nüfusu kaldırmıyor." oluyor, diğer gün "Hayvanlar havaya saldıkları gazlarla zarar veriyor." oluyor. Ama nankör insan bir kere okun ucunu kendisine çevirmiyor. (Bir işin başına yönetici olduğunda ya da) yanınızdan ayrıldığında yeryüzünde bozgunculuk yapmak, ekini ve nesli yok etmek için çalışır. (Oysa) Allah, bozgunculuğu sevmez. (2/Bakara, 205)

Baya güzel çalışmalar
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.
Su içiyoruz sanıyorduk, meğer algoritmalar içiyormuş. Afiyet olsun sisteme.